18.04.2008

Sevgili laik kardeşime saygılarımla..

``Diyor ki, `Ben laikliğin güvencesiyim.` Sen kim oluyorsun? Sen kim oluyorsun da laikliğin güvencesisin? Sen bugün varsın, yarın yoksun. Laikliğin güvencesi bir kişi, bir kamu görevlisi, bir siyasetçi olabilir mi? Sen dün öyle düşünüyordun, bugün böyle düşündüğünü söylüyorsun. Yarın kim bilir ne söyleyeceksin? Türkiye `de Cumhuriyetin ilkelerini sana mı emanet edeceğiz? Bir siyasetçi `laikliğin güvencesiyim` diyor, biz de tatmin olacağız. Böyle bir şey olur mu?”
Bak laiklik, kardeşim; bu yukarıdaki sözler anamuhalefet lideri Deniz Baykal ’a ait.
Senin için sarfedilmiş bu sözler Hükümetin Başı Tayyip Erdoğan ’a karşı… Yani diyesi o ki laiklik savunulacaksa onu biz savunuruz. Başbakan oldun diye sana mı kaldı savunmak demeye getiriyor…
Yani tekellerdesin!!! Yaaa!!!
Gerçi merak etmiyor da değilim Sayın Baykal neci???
Bu sözleri hangi kimlikle söylüyor?
Siyasetçi mi? Kamu görevlisi mi? Ne???
Bir de çoğul bir cümle kullanmış hamaset kokan!!!
Türkiye `de Cumhuriyetin ilkelerini sana mı emanet edeceğiz? tarzında!!!
(Ayrıca meraka mucip : Afedersiniz siz kimsiniz ???)
Şimdi ülkenin başbakanına bile bırakılmayan bir meselesin sen laiklik!!!
Konuya girsem mi girmesem mi?
Ne yapsam bilmem ki!!!
AĞLASAM MI AĞLAMASAM MI?
Ağıtçı kadınlar gibi ağlasam mı? Söz mü söylesem? Kurtarıcın çok ama?
Ah laiklik ah ne desem iyice ayağa mı düştün desem.
Bulunmaz bir Hint kumaşısın da paylaşılmaz hale mi geldin desem ne desem bilmem ki?
Paylaşılmaz şuh bir kadın gibisin bazen…
Öyle zamanlar oluyor ki korunası bir bakire muamelesi görüyorsun .
Sana bekçi olmak için can atanlar var her kesimden…
Ama nedense kim sahiplenmek istese diğer taraf ona meydan okuyor sen kimsin de sahipleniyorsun diye…
Seni sanki dağa kaldırılacaklar…
Başında bir dert var ki evlere şenlik maazallah(!)
Neydi adı türban mı? Başörtüsü mü? Anadolu tipi bağlanan eşarp mı? (Anadolu kadınlarının çallandıkları çit mi diyeceğim ama o kabul görmüyor.)
Püsküllü mü püsküllü!!! Asıl bunun kaynağı seni savunanları rahatsız ediyor ama olsun…
Ne zaman adı geçse sen hemen rahatsızlanıyorsun. Ateşin yükseliyor!!! Seni hafakanlar basıyor…
Yoksa seni sahiplenenler mi rahatsız oluyor demeliydim bilmem ki… Onları mı hafakanlar basıyor?
Yok yok onlar kendilerini kaybediyorlar, sadece kendilerini mi akıl sağlıklarını bile kaybedecek hale geliyorlar.
Hele hele akademisyen taifesinden seni sahiplenenler var ya? Onlar bugünlerde seni korumak, kollamak ve güvenliğini sağlamak adına birbiri ardına toplantılar düzenliyorlar ve beyanatlar veriyorlar.
Basın dünyası yangın yeri!!!
Sen hiç tasalanma!!
Seni düşünen çok.
BİR ELİN YAĞDA BİR ELİN BALDA
Siyasetçisinden tut da hukukçusuna, üniversite hocalarından güvenlik birimlerine kadar aklına gelebilecek her kesim…
Hatta ve hatta bu basın camiası var ya bu basın camiası… Senden ve senin rantından beslenenleri kast ediyorum tabi ki canım!!!
Onlar seni kimseciklere bırakmaz alimallah bir elin yağda bir elin balda olursun…
Hele hele gölge güç; iş ve ekonomisi camiası var ya. Hani başını TÜSİAD ’ın çektiği senin için her şeyi yaparlar!!!!
Bunların bir elleri de basın camiasında biliyorsun…
Ayrıca aydın(!) çevresini de unutma…
Hem sanat, tiyatro ve kültür camiasını da unutmamak lazım…
Magazin alemi bile arkanda yaaa…
Hele hele bu mütekaid taifesi var ya; onlar bile seni kimseciklerin eline bırakmazlar. Zira seninle yatıp seninle kalkıyorlar!!!
Gerçi onlarla yatmak seni yoruyordur ama olsun. Buna değersin sen!!!
Ayrıca bir kısım sendikalar, sendikacılar ve STK ’lar da var.
Hem “Sayın bakalım biz kaç kişiyiz”ciler var ya onları zikretmeden geçmek onlara haksızlık olur.
Biliyorsun seni için kaç yerde gösteri düzenlediler.
İçlerinden iki kişiyi TBMM ’ye bile gönderdiler seni daha rahat savunabilmek için…
Gerçi birisinin hevesi kursağında kaldı ama olsun…
Yani demem o ki… Gönlün rahat olsun, geceleri huzur içinde uyuyabilirsin.
Dile gelsen de rahat olduğunu söyleyebilsen, seni korumaya çalışanlar da belki rahatlayacaklar ama olsun onların gerginliği sırf sen rahat edesin diye!!!
Bunalara sizi gidi gerginbazlar sizi diyesim geliyor ama demeyeceğim işte!!!
Sırf sen üzülmeyesin diye!!!
Dedim ya her kesimden insan var arkanda…
Niye mi söyledim bunları?
Hani dedim ya canım şu üniversitelerde okumak isteyen kızların örtü meselesi…
Bu örtü meselesi durup dururken nerden çıktı bilmem ki? Arada sırada gündeme geliyor şöyle bir uğrayıp gidiyordu.
Gerçi her geldiğinde seni savunanları bir telaş alıyordu ama olsun, idare ediyorduk.
Ama şimdi ne olacak?
Amaan sen kafanı takma bunları da atlatırsın sen…
Kimbilir belki seni yeniden tanımlarlar.
Laf aramızda babası belli olmayan ama sahibi çok olan çocuk gibi muamele görebiliyorsun bazı zamanlar.
Ya da yedi kocalı Hürmüz gibi!!!
Onun için dedim seni yeniden tanımlarlar diye üstüne alınmayasın sakın…
Üzülmeni istemem…
Dediğim gibi sen hiç merak etme…
Bak pıtrak biter gibi etraftan senin için ne açıklamalar geliyor… Yani doğrudan ve dolaylı destekçin çok…
CANINI SIKMA SEN!
Bak bu örtülü taifesinin erkekleri ile ilgili olarak seni hiç üzüyorlar mı?
Canını sıkma sen.
Ama ben yine de sana acizane bazı tavsiyelerde bulunacağım.
Artık dikkate alır mısın bilmem…
Bak şu bol ünvanlı askere telefonda bile selam duran, kendi camiasına bile tepeden bakan kendi deyimiyle “Ben bir yabancı gibiyim Türkiye ’de. Çünkü ben Türkiye ’nin yetiştirdiği adam değilim. Türkiye bilim camiasının içinde olan bir adam değilim. Böyle bir camia da yok zaten. Türkiye ’ye gelip akıl veren bilim adamlarından bir tek farkım İstanbul ’da oturuyor olmamdır...” diyen Prof. Celal Şengör var ya?
Laf aramızda ona sakın güvenme.
Adam tek başına ordu!!! Güce tapan, narsist bir adama benziyor o…
Bir zamanlar bu ülkeye batıdan damızlık erkek getirelim diyen bir herif vardı ya onu çağrıştırıyor bu adam…
Baksana adam kendisini bu ülkenin yetiştirmediğini bile rahatlıkla söyleyip seni korumaya kalkışıyor…
Ne olur ne olmaz yarın seni terk ediverir…
İş ve ekonomi alemine de fazla güvenme kapitalist zihniyetin önceliği paradır.
Üniversite camiası değişkendir. Ama bak Prof. Emre Kongar ve onun gibilerine güvenebilirsin.
Özellikle Emre Kongar ’ın sana olan imanı ve inancı su götürmez…
Emre Kongar deyince!!!
Az kalsın Cumhuriyet Gazetesi taifesini unutacaktım… Bu ekibi ayrıca zikretmek gerekiyor. Tefe konulup da çalınmaya niyetim yok. Onların yeri baş köşe. Zira sen onların şu an için şah damarları gibisin…
Gerçi onlar da değişkendir. Ama problem değil…
Bu ulusalcılar falan var ya onlara da güvenebilirsin.
Bir de mütekaid taife çevresine…
Siyaset çevresinden Baykal ve ekibi kapı gibi arkandalar.
Sayın bakalım biz kaç kişiyiz diyenler vardı ya onlara da güven onların başka bir örneğini bulamazsın…
Hem piyanonun harika çocuğu Fazıl Say da var!!!
Gerçi geçmiş zamanların harika çocuğu Bedri Baykam ’ın sesi soluğu çıkmıyor ama önemli değil.
MASKELİ BALO OYUNU...
Lafı uzatmayayım…
Bak benden duymuş olma ama aslında seninle ilgili mesele; işin asıl sahiplerinin, kendi başlarına ördüğü çorap gibi duruyormuş ve senden kurtulmakta istiyorlarmış.
Rivayet o ki toplumu ayakta tutan üç sac ayağı varmış ve üçünü de budamışlar ve sen merkezli bir destekle ayakta tutmayı da becerememişler.
Bundan dolayı için için seninle ilgili meseleyi nasıl çözeceklerini bilemedikleri için sana sahiplenir gözüküyorlarmış.
Halen sana gönülden bağlı olduğunu iddia edenlerle maskeli balo oynuyorlar ve işi kotarmaya çalışıyorlarmış…
Ama sen yine de bu son söylediklerimi dikkate alma.
Kayda geçmemiş kabul et.
Laf lafı açıyor fazla uzatmayayım. Seninle uğraşan şu Hükümet ve de TBMM ’de ki işbirlikçilerine de değinecektim ama canını da fazla sıkmak istemiyorum.
Hem onlarla yukarıda saydığım seni savunanlar aslanlar gibi mücadele ediyor.
Bir de ben uğraşırsam fazla gelirim onlara…
Merak etme senin başını ağrıtanların da kulağını da çekeriz elbet…
Hadi kal sağlıcakla..
cafesiyaset.com (özel)
2008-02-04 Cafe Siyaset

Hiç yorum yok: