18.04.2008

Korkmaz`ın kalemi niçin sustu?

Basın camiası acayiptir vesselam. Dün söylediklerinin ertesi gün tam zıddını savunanlar hiç eksik olmaz. Envai çeşit derler ya ne ararsan bulunur.
Konjonktüreller.
Kimse kızmasın kendimi yazdımlar.
Timsahın göz yaşına sahip olanlar,
Patronun en has adamı iken vurulduk ey halkım diye ağlayanlar.
Başbakanın uçağında kameraya bakarak poz vermeyi alışkanlık haline getirenler.
Kırk katırcı kırk satırcılar.
Muh(a)birler.
İstihbaratçılar.
Asparagastan beslenenler.
Yazılarını başkaları yazanlar.
Atlatma haber yapacağım diye atlatılanlar.
Servislerin servisine gelenler ve da binenler.
Velhasılı Liste uzar gider.
TAMER KORKMAZ NERELERDE?
Bir de gazeteciler vardır.
Benim dikkatimi çeken başkalarının da dikkatini çekti mi bilmem.
Yanılmıyorsam yaklaşık olarak 20 yıllık mesleki tecrübesi olan ve çekirdekten yetişme tabirinin tam da kendisine uyduğu rahat rahat söylenebilecek bir gazeteci var bu camiada TAMER KORKMAZ .
Sesi soluğu çıkmayınca merak ettim. Nerelerde diye şöyle bir araştırdım.
İnternet gazeteciliğinin canı sağ olsun bazen bir şeyler bir tık uzaklığında. Baktım en son yazısını 17 Ekim 2007 itibariyle yazmış. Yazısının sonunda izin mizin dipnot da yok.
Malumunuz son zamanlarda yazdıklarının yanı sıra kendisiyle yapılan röportajlarıyla ve ilginç tezleriyle sık sık gündem oluşturuyordu.
Hatta yakın zamanda savunduğu tezleri havi bir de kitabı çıkmıştı.
Kendileri uzaktan takip edebildiğim kadarıyla yıllar geçtikçe olgunlaşan ama aynı zamanda gerçeklerle yüzyüze geldikçe yaşananları tiye alan ender bir üsluba sahip.
Gazeteciliğe mizahi ve de kekremsi bir tat kazandıran bir kalemi var. Yazılarını takip edenler bilir. Benzetmeleri ve ironileri ilginçtir.
Hafızasına, olaylar arasında kurduğu bağlantılarda ilgi çekici tespitlerine diyecek yoktur.
Bunları kendisini övmek için söylemiyorum.
Sadece ve sadece yeri gelmişken ortalıkta görülmeyen bir meslektaşımızın nerede olduğunu merak ederken vasıflarına dem vuruyorum.
Kalemi neden sustu acaba?
İlan etmeksizin bir izin sürecine mi girdi?
Çok yoruldu da kendisini rölantiye mi aldı?
Yoksa biraz dinlen mi dedi kendi kendine(!)?
Ne bileyim ben insanın aklına türlü türlü düşünceler geliyor işte.
Hani derler ya insanın ağzı torba değil ki büzesin. O hesap düşüncemize de biz ket vuramadık. Düşüncenin oluştuğu zemin torbaya benzemiyor ağzını büzemedik ve açığa vurduk.
Evet nerelerde bu meslektaşımız acaba içinde bulunduğu medya grubu ya da kendisi bir ses verir mi?
Ne dersiniz?
Bekliyoruz....
cafesiyaset.com (özel)
2007-12-14 Cafe Siyaset

Hiç yorum yok: