Merakımı mucip soru şu "Görevin küçüklüğüne büyüklüğüne bakılmaz Genel Başkanımız santrale bakacaksınız dese yine yapardım." diyen Bülent Arınç Başkan o zaman, Genel Başkanını dinlemiş miydi? İşte bir Arınç kulisi daha...
Arınç geçmişte farklı mı konuştu 28 / 09 / 2007 12:38
Günün Haberleri
Anam bu Baykal fena adam haaa!
PKK'lı terörist asıl hedefi açıkladı
MHP'yi tuzağa çekmek istiyorlar
'Bayburt-zulüm' fıkrası tarih oldu
AB'ye girersek bıyık uçacak...
Erdoğan pabuç bırakır mı?
Mamak'ta şehitlere hatıra ormanı
Ecevit: Laiklik İslama alternatif değil
AKP'li Başkan'ın İstanbul hedefi
Ahmet Aksu'ya büyük destek
Bu iddiaları kim cevaplayacak?
Demire yapılan zam çifte yumruk!
Bayburt da bele bi zulüm(!) gördü ya, daha gam yemem!!
Genelkurmay Başkanı'nın oğlu öldü
Erkan Mumcu'yu çileden çıkaran bildiri
Sabık Meclis Başkanımız Bülent Arınç Kırıkkale’de bir iftar yemeğine katılmış. Tabi her ne kadar artık sade bir mebus olarak hayatını idame ettiriyor olsa da kartvizitindeki Sabık Meclis Başkanı ünvanını muhafaza ediyor.
Dolayısıyla gündeme ilişkin yorumları da diğer sade mebuslarınki gibi olmuyor. Yani anlayacağınız haber değeri taşıyor. Diğer mebusların haber değeri taşıyan olaylara konu olmaları lazım ki şöhreti bulalar.
Yeni Şafak Gazetesinin 26.09.07 tarihli nüshasındaki Sayın Arınç’la ilgili haberi de bu çerçevede değerlendirilecek türün özelliklerini taşıyordu.
Spot başlık “Milleti mi değiştireceksiniz?” haber içeriği ilk bakışta no problem cinsinden. Mevcut Anayasa tartışmalarına bir ucundan tutarak Sabık Başkan da katılmış. Anadolu Genç İşadamları Derneği (AGİAD) Kırıkkale Şubesi'nin iftar yemeğinde Kırıkkalelilere hitap ederken görüşlerini beyan etmiş.
Lakin haberde benim ilgimi çeken kısım şu tırnak içindeki alıntı:“Bülent Arınç yeni hükümette neden görev almadığı konusuna da açıklık getirdi, “ Bugün birileri istemeseler de sade bir milletvekiliyim artık. Asıl görevimiz o. 'Neden bakan olmadın görev almadın' hiç kıymeti yok. Herkes işini en iyi şekilde yapmaya bakmalıdır. Görevin küçüklüğüne büyüklüğüne bakılmaz Genel Başkanımız santrale bakacaksınız dese yine yapardım. Herkes işini en iyi şekilde yapmaya bakmalıdır.” Çizilen profilde “Görevin küçüklüğüne büyüklüğüne bakılmaz Genel Başkanımız santrale bakacaksınız dese yine yapardım.” Bunları okuyunca acaba dedim kendi kendime Meclis Başkanı adayı olmadan önce de böyle mi düşünüyordu?
Zira o dönem kulislerine akan bilgilere göre Meclis Başkanlığına adaylığını açıklaması birçok mahfilde olduğu gibi Genel merkez nezdinde de 'de facto' bir tutum olmuş. Hatta denilen o ki Vecdi Gönül de adaylığını ilan etmek üzere iken bu ilan üzerine geri adım atmış ve bekleme sürecine girilmiş. Görüşme trafiği yoğunlaşmış, son ana kadar Sabık Başkanın adaylıktan feragat edeceği söylentileri kulislere hakim olmuş. Sayın Gönül de bu beklentiyle başvuruların sona ereceği günün saat 24’üne kadar beklemiş.
Feragat olmayınca da tek aday ve başkanlık makamı hoş geldi.Hatta seçildiği gün cumhurbaşkanlığına da vekalet etmekle farklı bir duyguyu da yaşamış.
Merakımı mucip soru şu “Görevin küçüklüğüne büyüklüğüne bakılmaz Genel Başkanımız santrale bakacaksınız dese yine yapardım.” diyen Sayın Başkan o zaman:Genel Başkanını dinlemiş miydi?İstişare mekanizması işlemiş miydi?Genel Başkanım ne emredersiniz makamında o ağızdan çıkacak bir çift söze bakmış mıydı?Yoksa Büyük Birader, Abi pozisyonu ile bir oldu bitti ile mi karşı karşıya gelinmişti?Yenilikçi kanadın Ak Partiye katılımı ile oluşan Meclis Grubunun Ak Parti Grup Başkanı olarak Meclis Başkanlığı makamı kendilerine layık mı görülmüştü?Merak işte.
Bir şey daha....
Birileri neden birilerinin yeni hükümetler kurulurken hükümette görev almadığını merak eder ki? Bu da benimkisi gibi bir merak mı acaba? Ne dersiniz?
Mehmet Natık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder