18.04.2008

Çeteler ve Çeşitleme

İttihat ve Terakki bu ülkeye kötü bir miras bıraktı. Çetecilik.
Eskiden dağa çıkardı isyan eden veya devletten kaçan.
Sonraları yavaş yavaş şehire indi. Devlete sızdı, bürokrasiye sızdı.
Dönüştü adı derin devlet oldu. Bu ülkede bir meselenin önemsenmesini istiyorsanız ona biraz gizem sosu katmalı biraz da sır perdesi takmalısınız.
Bunları yaparken de devlette vazifeli olmalısınız. Asakir -i mansure mensubu veya emniyet mensubu olmanız size öncelik kazandırır. Sonra sıraya diğer bürokratik hiyerarşi girer.
Bunların arasına birazcık da kendilerini devlette mühim mevkilerde görmek isteyip de bunları gerçekleştiremeyen ve sadece hayallerini bunlarla süslemek zorunda kalanları ekleyin, alın size vatan kurtaran kahramanlar.
Vatanı bunlardan bir türlü kurtaramadılar.
Gözümün önüne bunlar hep gelir ve Kasım Zengin tipi insanlar. Bu vatandaş tipi sıralamada sona eklenen tipe girer.
İyi tefriş edilmiş mekanlarda kapalı kapılar ardında yapılan sır dolu görüşmeler.
Sonrasında basının önüne her nasılsa bir vesileyle çıkarak boy göstermeler. Yanlarında ünlülerle.
Mesela bu sauna operasyonu adını vererek düzenledikleri operasyonda konu mankeni miydi yoksa başka bir şey miydi? İbrahim Tatlıses nam türkücü basının ilgisini çekmeye yetmişti.
Bir kısım basının çapı da bu arada ölçülebilir.
NİÇİN HER OPERASYONUN BİR ADI VAR?
Şimdi de ergenekon nam operasyon.
Uzun süredir isimleri gazete sayfalarını süsleyen kerameti kendinden ve yukarıda saydığımız vasıflardan menkul insanlar bu operasyonun ağına takıldılar.
Şu emniyet de bir acayip her düzenlediği operasyona bir isim vermeyi pek seviyor.
İsim verme işinin mucidi her kimse ona madalya takmalı.
Mevzuyu dağıtmayalım.
Bu operasyona takılanların ortak özellikleri vatanı kurtarmaya soyunmalarıdır.
Vatan elden gidiyordur bunlara göre bunlar da vatanseverdir.
Nedense aklıma hep eski türk filmlerindeki sahneler aklıma gelir. Başrol oyuncusu kızı kötülerin tecavüzünden kurtarır ama onların yapmak istediklerini kendisi yapar.
Ne anladık biz bu işten?
İşin en ironik tarafı nedir biliyor musunuz?
Bu adamların çoğu devlette en önemli makamlarda yıllarca oturarak ülkeye hizmet(!) etmiş insanlardır.
DERİN DERİN YAZAN GAZETECİLER
Anti parantez bunların arasında bir de derin derin yazı yazan gazeteci taifesinden isimlere rastlanmıyor mu evlere şenlik.
Hanımefendinin dinlemeye takılan telefon muhabbetini okudum da içim bir hoş oldu.
Ey her şeyi bilen derin okur...
Vay devletin haline.
Hizmet edenlerin ellerinde hep nalıncı keseri varsa bunlarınki gibi yandık.
Adamların geçimleri devletten, imkanlar devletten.
Kendilerine bunları sunan devleti ve devletin beka bulduğu toprakları havi vatanı korumaya ve kurtarmaya çalışıyorlar.
Vay halimize.
Bunların ufkuna bakıyorum da o da aklımı karıştırıyor. Anlamadım gitti ben bu işi adamlar göstere göstere vatan kurtarmaya soyunmuşlar. Her şeyi aleni yapmaktan haz mı alıyorlar? Güvendikleri dağlar mı var? O dağlar nasıl bişi? Yoksa cahil cesur olur misali tedbire dahi ihtiyaç duymuyorlar mı? Tedbirsiz derin devlet mi olur? Yoksa çete mi diyecektik. Aklım karıştı.
Helal olsun. Dar ufukla geniş vizyon(!)
KARA GÜNEŞ GÖZLÜKLERİNİ KİM İCAT ETTİ?
Kara kara güneş gözlüklerini icad edenleri de tebrik etmek lazım. Bu tiplerin ortak özelliği onun arkasına gizlenmeleri.
Hep merak ederim. Güneş gözlüğü icad edilmeden evvel bu tip insanlar yok muydu?
Yoksa güneş gözlüğü icad edildikten sonra mı bunlar ortaya çıktı.
Bir yerlerde boy gösterirken hep onun arkasına saklanıyorlar da???
UCU BAKALIM NEREYE KADAR GİDECEK?
Hükümete de şapka çıkarmak lazım. Ucu nereye giderse gitsin diyorlar. Bakalım nereye kadar gidecek.
Yıllardır bu çetelerle uğraşılır. Yıllarca sonuç alınamadı.
Ak Parti Hükümeti de geldiği ilk günden beri uğraştı.
Bir önceki Ak Parti Hükümeti zamanında da adımlar atılmıştı. Ama sonucu gidecek adımlar nedense atılamıyordu.
Benim dikkatimi çeken seçime giderken seçim hükümetinin İçişleri Bakanının bu operasyonları hızlandırmasıdır.
Şimdilerde o bakan aynı bakanlıkta müsteşar ve bakanlık koltuğunda da yeni bir isim var.
Şöyle bir soru sorabilir miyiz?
Keramet koltukta mı yoksa koltuğu dolduran isimlerde mi diye?
Sorular çok ama yetinmek zorundayız...
cafesiyaset.com (özel)
2008-01-24 Cafe Siyaset

Hiç yorum yok: