Mikrofonun dayanılmaz cazibesinin beraberinde aklımıza getirdiği abuk subuk sorular:
Üniversiteler de dahil olmak üzere ordu dışında bütün kurumların `bilimsellikten yoksun` olduğunu savunan Prof. Dr. Celal Şengör ’ün bu açıklamaları hakkında düşünceleriniz nedir sayın üniversite camiası?
Prof.luk payesi verdiğiniz bu darbeci, akademisyenden başka her şey olan bu adamın sözlerini zımnen de olsa kabul mu ediyorsunuz?
Neden susuyorsunuz?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt , Makedonya Savunma Bakanı Lazar Elenovski ile görüşmesinde türban, Ergenekon ve Talabani konularında mesajlar vermiş.
Talabani meselesini anladık da asker acaba bir gün “Değerli Basın Mensupları bize bizim ilgi alanımız olan askerlik ve ülke savunması ile ilgili sorular sorun bu konular bizim dışımızda” der mi acaba???
Yine gündemde olan çete meselesi ile ilgili soruya cevap verirken de “Türk Silahlı Kuvvetleri bir suç örgütü değildir.” şeklinde bir cümle kullanmış.
Acaba soru Türk Silahlı Kuvvetleri bir suç örgütü müdür? şeklinde mi gelmiş?
Soru içinde soru: Asker neden her konuda görüş belirtme ihtiyacı hisseder?
Medya mensupları neden her konuda ille de asker görüşü almak için mikrofonu askerlere uzatma ihtiyacı hisseder?
Askerlerin görüşleri hoşlarına gittiği için mi? Yoksa????
Makedonya Savunma Bakanı Lazar Elenovski’ye muhtemelen sorulan sorular bilgi olarak aktarılıyordu?
Misafir Bakan Bizim görüşmelerimizle sorulan soruların ne alakası var diye düşünmüş müdür acaba?
Yoksa Bizim ülkemizde böyle bir mesele ile karşılaşılsaydı, ordu mensuplarımızın görüşüne ihtiyaç duyulur muydu diye düşünmüş müdür?
Yoksa koskoca Türkiye Cumhuriyetinin Genelkurmay Başkanının her konuda fikir beyan etmesine şaşırmış mıdır?
Malum gündem yoğun konu üniversitelerde başörtüsünün serbestiyeti…
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof . Dr. Mesut Parlak VATAN ’ın sorularını cevaplarken
“O kadar sıkıntılı bir döneme girildi ki... Eğer örtünmenin şekli anayasada belirtilmeye çalışılıyorsa, tartışılacak çok şey var demektir.” “…Anayasa bu kadar mı ayağa düştü?” demiş…
Valla rektör burada haklı… Anayasa ’nın artık kendinden utanması lazım!!!
Hakikaten bu kadar ayağa mı düştü?
Kim düşürdü?
Rektör neden böyle bir soru sordu???
“Hiç kimseyle kavga etmek, yandaşlık yapmak gibi bir derdimiz yok. Bir taraftan Batı’ya bakıyoruz derken, diğer taraftan Sayın Deniz Baykal ’ın dediği gibi ’Arabistan’ türü bir zihniyetle ortaya çıkmak hoş değil.” demiş.
Şimdi soru bu Arabistan türü zihniyet ne menem bir şeydir?
Rektör bey açıklayabilir mi acaba?
Böyle bir zihniyetle ortaya çıkan kim ya da kimler???
“Hiç kimsen yargının üstünde değil. Ama nerede değil?”
Demiş ve cevabını da kendisi vermiş:
“Demokratik hukuk devletlerinde.”
Sonrasında ise ülkemizi ayırmış ve “Türkiye ’de de kimse hukukun üstünde değil.” demiş
Türkiye bu durumda demokratik hukuk devleti değil mi?!!!
Ve son soru: Nasıl demokratik hukuk devleti olunur?
cafesiyaset.com (özel)
2008-01-31 Cafe Siyaset
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder