9.03.2012

Ertuğrul Özkök'e METHİYE


28 Şubat vesilesiyle Can Ataklı’nın yaptığı açıklamalar sonrası ataklığının akamete uğramasına neden olan aktörlerden birisi olarak Ertuğrul Özkök yine gündemin orta yerine oturmayı başardı.

Tartışmalar Ahmet Hakan Coşkun üzerinden gırla devam ediyor…

O gün bugün ve öncesi ve sonrası her daim gündemde kalmayı başaran Ertuğrul Özkök’ün yaşayan anısına ithaf etmek adına bu yazdıklarımızı tedavüle koymayı uygun gördük…

Buyrun afiyetle okuyun sade suya tirit niyetine…

Ertuğrul Abi sen muhteşemsin yaaaa!!!


Seni çekemeyenler Amiral gemisinin dümenini terke zorladılar...

Ülkemizi senin gözünden göremeyen gözler senin attığın manşetleri hep senin aleyhinde kullandılar...

En kritik, en sancılı dönemlerde senin attığın manşetleri gereği gibi yorumlayamadılar...

Senin gibi az bulunur bir pop sosyologun mantığını iktidardakiler bile kavrayamadılar...

Sadece iktidardakiler mi tarafı olduğun ulusalcı, salon sosyalisti, rejim bekçisi, solcu ve halkçı geçinen buram buram faşizm kokan zihniyete sahip sadece adı halkçı olan siyasi arenadaki YANDAŞların da seni ve mücadeleni idrak etmekten uzak kaldılar...

Tek kişilik ARMADA gibiydin kıymetini bilemediler...

Her ne kadar Don Kişotvari yel değirmenlerine karşı bir mücadeleyi çağrıştırsa da senin gayretlerin siyasetçi çevren ve tarafın dahi senin kadar gayretli olamadılar...

Dile kolay amiral gemisi lakabını taktıkları kağıt üzerinde sahibi olan patronunun bile benim değil dediği bir gazeteyi 20 yıl yönettin...

Yönetirken ne çileler çektin...
Herkesle uğraştın...

Hani eskiler derler ya yedi düvel diye yedi düvelle mücadele ettin...
Herkesi her kesimi idare etme becerisi gösterdin...

Hatta dümeni terk ettikten sonra resmen ve de aleni buram buram siyasi lider ağzıyla yaptığın bir konuşma ve yazdıkların neredeyse Tuncay Özkan'ı dahi solda sıfıra çekecekti...

Basın camiasından siyasi arenaya yeni bir siyasi lider namzedi transferi mi sorusunu dahi akıllara getirmedin değil hani???

Gün oldu aba altından sopa gösterdin...
Gün oldu gülücükler dağıttın...
Gün oldu pembe tablolar çizdin...
Gün oldu karalar bağladın, karalar bağlattın...

Tam bir kaotisyendin…

Manşetlerinle yaktığın canların haddi hesabı olmadı...
Attığın manşetlerle bazılarına etek giydirdin bazılarının eteklerine zil takıp oynattın...

Sen ki TBMM'nin aldığı bir kararı "411 El Kaosa Kalktı" diye istiskal edebildin...

28 Şubat sürecindeki gayretlerin tarihe tanıklık edecek düzeyde idi...
Neydi o iktidarı silahsız kuvvetlere havale ettiğin manşetin...

Akıllardan silinmeyecek işlere imza attın...

Şu son yıllarda ki mücadelen ise hafızalardan silinmeyecek kareler ve fragmanlarla dolu...

"Vay Şerefsiz" manşetin ise yargısız infazın eşi bulunmaz bir örneğidir...
Bu alanda ödül verilecek olsaydı emin ol kesinlikle o ödüle layık görülürdün...

Nice iktidarlara geçmiş zaman olur ki nizamat verdin…

Geçmişte yaptıklarından aldığın cesaretle yönetmenliğinin son demlerinde Başbakanla yapmayı başardığın –ki ne çabalar sarfetmiştin- röportajını yayınlama zamanın ve bir iki sefer manşet yaparak belaltı vurma prodüksiyonuna dönüştürme çabaların da muhteşemdi…

Başbakanı bile ters köşeye yatırma girişimi her babayiğidin harcı değildir!!!

Bu girişimi tek başına sen becerdin…

Hem yalnız manşetlerin mi???
Yazdıkların da unutulmazlar arasında yerini aldı...

Birinci sayfadan bir iki cümleyle uyandırdığın merak ve sorulu tarzın ile okuyucuyu içeri sayfaya taşımakta gösterdiğin maharet senden başka kimsede kolay kolay tebarüz edemez...

Hele hele her konuda yazma becerin az bulunur bir meziyet...

Bakma sen öyle “dün bu konuda böyle diyordun” diye seni eleştirdiklerine...

Senin balık hafızalı yazı yazma stilini anlayacak kapasite nerede o seni eleştirenlerde...
Sonunda Sit-Com Gazeteciliği falan demeye başladılar ama nerede seni anlayacak kapasite onlarda...
Geç bir kalem...

Senin gazetecilik tarlasına ektiğin tohumların meyveleri öyle kolay kolay yok olmaz...

Bak hiç Zafer Mutlu gündeme geliyor mu???

Sedat Simavi bir sen iki...

Cumhuriyet Gazetesine ekol diyorlar geç bir kalem...
O kulvarda yetişenler bile senin yaptıklarına akıl sır erdiremiyorlar...
Senin yazıların ve manşetlerinle oluşturduğun gündemlere yetişemedikleri için en yoğun eleştirilerin o cenahtan yetişenlerden geldiğinin farkında mısın???

Bu dün böyle idi bugün de böyle...
Hoş senin tarzına en iyi onlar vakıf oldukları için seni can evinden vuran eleştirileri getiriyorlar ama hiç önemli değil sen de can çok...

Bilgisayar oyunu gibisin habire bonus tipi canlanıyorsun..
Küllerinden doğan Anka Kuşu gibisin...

20 yıl aynı gemiye kaptanlık sende müthiş bir empati oluşturmuş...

Hiç bir şey olmamış gibi davranmak müthiş bir şey olmalı...
En ağır eleştirilerden bile pay çıkarabiliyorsun kendine...

Üstelik bir kısmını aynı mantık silsilesi içinde maharetle kullanabiliyorsun...
Herkese cevap vermiyorsun mesela...
Ama herkesi konuşturabiliyorsun...

Baksana Can Ataklı’nın gündeme getirdiği 28 Şubat döneminin Kabine üyesi Bahattin Yücel’i istifaya zorlama meselesi ile refikin ve dükkan işletmecisi gazeteci şerikin Zafer Mutlu ile beraber yine konuşulur oldun…

Hoş!!! Her ne kadar Patronun Aydın Doğan’ın “Eğer Ertuğrul Özkök böyle bir şey söylediyse dünyanın en ahlaksızı ve şerefsizidir. Böyle bir şey söylediyse yarın Türkiye'nin gözü önünde Ertuğrul Özkök'ü idam edelim” gibisinden lafları gündeme damgasını vurdu ise de sen kafanı takmadın…

Her ne kadar eskisi gibi manşetlere direk etki edemesen de -dolaylı etkilerini saymıyoruz-, kişisel olarak gündem oluşturmayı beceriyorsun...


Mehmet Barlas'a bile bir örneği yukarıda ki linkte olmak üzere yeniden ve yeniden yazdırma ihtiyacı hissettirmiştin...
Sen de bir ışık görmüş anlaşılan...

Nasıl bir ışık görmüş olabilir ki???

Seni anlayamadığı besbelli değil mi?

Anlaşılamamak kötü bir şey ama seni gizemli kılan da bu işte...

Bazı ünlü şahsiyetler bu dünyadan göçtükten sonra kıymete binermiş...

Seni temin ederim, -Allah gecinden versin ve çok çok uzun yaşayasın- sen bu dünyadan göçtükten sonra bile senin kıymetini bilenler olmayacak...

Seni hayırla yadecek insan sayısı çok az olacak gibime geliyor...

Senin gibi az bulunur kumaşa sahip nadir insanlar diyeceğim ama senin kumaşına sahip başka insan var mıdır?...

Sen türünün yegane örneğisin...

Sen alanında muhteşemsin, biriciksin...

Kıymetini bil kıymetini ve tadını çıkar...

Senden bahsetmeyi keserlerse asıl o zaman boşluğa düşersin...

Zaten yönetmen koltuğunu bırakmak yeteri kadar etkiledi...

Daha fazla etkilemesine müsaade etme...

İyi gidiyorsun iyi...

Şu bugünlerde tedavülden kalkan dere nehir benzetmesi bile iyi olmasa da senin tarzına uygundu...

Bakma seni tiye aldıklarına...

Ertuğrulum Özköküm...

Muhteşemsin...

Seni kıskananlar çatlasın...

Pop sosyolog!!!

Etrafta şarlayanlara ve sana laf yetiştirmeye çalışanlara aldırma diyeceğim ama sana akıl vermek haddimize değil, sen zaten böyle şeylere aldırmazsın…

Dedim ya iyi gidiyorsun…


Hiç yorum yok: