22.02.2012

Tarihi ve Siyaseti Doğru Okumak


Tarihi bütün karmaşık yapısına rağmen doğru okursanız siyaseti de doğru okursunuz…

Tarihi ve nereden geldiklerini iyi bilen siyaset yapıcılar o nedenle siyasi arenada daha iyi bir çizgi takip edebilirler…

Tarihi doğru okuduğunuz zaman bu size bir şey daha kazandırır…

Halkı doğru okumayı…

Artık bundan sonrası halkın nabzını doğru tutmakla  alakalı bir alanda siyaset etmektir…

Halkımız çok partili siyasi hayata geçiş sürecinden sonra sabırla zamana ve zemine göre kendisine en uygun siyasileri her zaman bulmuş ve kendisini yönetmesini istemediği yapılardan her zaman uzak durmayı bilmiştir…

Dolayısıyla kendisini yönetmesini istediği iradeleri öyle ya da böyle iktidara taşımıştır…

Kıstası ise aldatıcı bir tarz güderek baskıcı ve ceberut bir yönetim anlayışı ile iradesine gem vuran zihniyete karşı durmanın işaretini ve izlerini takip etmek olmuştur…

Bunun ülkemiz ölçeğinde günümüze yansımasını en bariz şekilde kimin şahsında gerçekleştiğini ifade etmeye ve dillendirmeye gerek yok sanırım…

Ama her şeye rağmen bu doğru okumanın eksik ve yetersiz kaldığı alanlar vardır…

Bu halin getirdiği sorunlar ise bizlere el’an hak ve özgürlükler alanında yansımaktadır…

Zihinleri dumura uğratan sistemin genlerinde gizli bir takım düzenlemeler ustaca bir bağlayıcılıkla en ufak bir sarsıntıda ülkeye siyasi kriz olarak yansımaktadır…

Dolayısıyla ekonomik kriz olarak yansımaktadır…

Gerek siyasi gerek medyatik çevreler gerek statükocu iş alemi ve gerekse derinden derine seslerini yükseltmeye çalışan statükocu ve vesayetçi bürokrasinin her alanından birilerinin olsun da nasıl olursa olsun mantığı ile muhalefet olarak yansımaktadır…

Ülke olarak nizam veren bir siyasetin yerine rol alıcı bir siyaset alanına itilmemiz hayli zaman olmuştur.. Bu durumun iç siyaseti etkilemesi ise kaçınılmaz olmuştur…

Bunun nasıl bir elbirliği ve işbirliği ile gerçekleştirildiğini anlamak için geçmişe ve tarihimize iyi bir süzgeçten geçirerek bakmak yeterlidir…

Tarih yapıcılara tarihe bakıcıların geniş perspektifi ile bakmayı denediğiniz zaman bizlere öğretilen ile gözlerden kaçırılmaya çalışılanları görme imkanına kavuşuruz…

Bu da nizam veren siyaset yapıcılara ülkemiz özelinde daha sağlıklı bir siyaset yapmanın kapısını daha geniş aralar…

Burada siyaset yapıcıların en büyük handikapı eskilerin deyimiyle kaht-ı rical meselesi olacaktır…

Bu önemli bir meseledir…

Bu mesele sağlıklı bir şekilde çözülmezse gayretlerin boşa gitme ihtimali her daim vardır…

Bu meselinin önemini anlamak için Ak Parti İktidarının ülkeyi her alanda olumlu olarak getirdiği yerlere bakarken sistemin ürettiği başta yolsuzluklar ve idari mekanizmalarda görev alan insan unsurunun karıştığı her türlü olumsuzluğa da bakmakta fayda var…

Yeni bir anayasa yapılması çalışmalarının ölü doğmaya kapı aralıyor olması da bu minvalde sayılabilir…

Siyaset yapıcılar bu ve benzeri bir çok meselede kaht-ı rical ve yerine ikame olunanlar meselesi yüzünden sıkıntıya düşüldüğünü tarihe bakarak görebilirler…

Tarihi doğru okuyabilirseniz siyaseti daha doğru ve iyi yapma beceriniz artar…

Hiç yorum yok: