6.02.2012

Din Üstünden Polemik


Şu bizim entelektüel camiamızın tuhaf ve dahi garip saplantıları vardır…
Entelektüel camia dediysek alanını sınırlı tutmayın…

Sınırları geniş tutarken de bu sınıfa giren herkesi ve her kesimi de aynı kefeye koymayın…

Ama kapsamı alanı alabildiğine geniştir…

Medya camiasından akademik kadrolara ve sonradan görme iş alemine ve dahi aşağılık kompleksini üzerinden bir türlü atamamış bir zamanlar dindarlıkları ile malum ve meşhur bazı zevatı da kapsar…

Hariciyeden emekli olup mütekaid monşer kadrosuyla yazarak, bir düşünce kuruluşunda düşünerek ve dahi siyasi arenada boy göstererek değerli fikirleri ile kervana dahil olanlar da vardır…

Eli kalem tutup da aydın sınıfına dahil edilenler zaten bu camianın gediklisidirler…

Bu kesimin çeşidi hatırı sayılır sayıdadır…

Ama iki türü vardır ki burunlarından kıl aldırmadıkları için nefes almakta zorlanırlar…

Bunlardan ilk sınıfa dahil olanları despotizm hırkasını üzerlerinden hiç çıkarmayanlardır… Kendilerini her daim imtiyazlı ve seçkin görürler…

Tepeden bakmak, yabancılaştıkları içinde yaşadıkları halka nizamat vermeye kalkmak kendilerine asli vazife gibiymiş gibi davranırlar…

Onlara göre mevcut rejimin kendilerine tevarüsen bıraktığı değerler silsilesi her şeyin üzerindedir…

Din gibidir hatta ve hatta din üstüdür…

İkinci kısma dahil olanlar kendilerini liberal olarak sınıflandırmayı pek severler ve böyle anılmaktan çok hoşlanırlar… Gururlarını okşamak istiyorsan bahse konu olduklarında liberal aydınlarımız diyeceksin…

Pek bi mutlu olurlar…
Kerametleri kendilerinden menkul olduğu için her şeyin doğrusunu iyi bilirler…

Futbol yazarı ve yorumcusu gibidirler, her şeyin iyisini bilirler…

Bunların hemcinsleri medya camiasında hatırı sayılır miktarda hem yer tutmuş hem de bir ekol olarak dededen atadan miras olarak gazeteciliği de meslek edinmiştirler…

Bunların cemaziyelevvelini iyi incelediğinde hatırlı ailevi ilişkiler, despot siyasetin hüküm sürdüğü günlerden kalma siyasi kişilikler, bir zamanların güçlü bürokratları ile olan akrabalık ilişkileri ve dahi buna benzer akrabalık ilişkileri camiaya dahil olmanın kolay yollarıdır…

Örneklerinin izlerini soyadlarından, ölüm ilanlarından daha bir çok bağlantılardan takip edebilirsiniz…

Fırsat sahibi olduklarında despotizm onlar için sıradan bir vasıf iken güç ayaklarının altından kaydığında mağdur rolünü onlardan başka kimse Oscarlık bir performans ile sergileyemez…

Yalnız küçük bir kusurları vardır…

Gelin siz yapın, dediğinizde desteksiz attıklarını ve desteksiz kaldıklarını anlarsınız…

Her şeye rağmen hiçbir şeyden tatmin olmadıklarını ve istediklerinin sınırlarının olmadığını da kolaylıkla fark edebilirsiniz…

İlkeleri kendi dünyalarına sıkıntı vermeyen her yolun mübah olduğu sınırsız(!) bir özgürlüktür…

İçinde yaşadıkları halk istisna tutulacak olursa her şeye aşina olabilirler…

Bu günlerde Tayyip Bey’in dindar gençlik ifadelerinden yola çıkarak kendilerine yeni tartışma konusu buldular…

Din üstünden polemik yapıyorlar…

En rahat at oynattıkları alan olan İslam merkezli dini polemik…

Söylenmedik söz bırakmıyorlar, bırakmayacaklar…

İslam merkezli dini bir hassasiyet olmasın da ne olursa olsun…

Eskiden laiklik elden gidiyor diye vaveyla çekerlerdi…

Artık onu da yapmıyorlar…

Ama bel altı vuruşlardan bir türlü vazgeçemiyorlar…

Muhalefeti ile entelektüeli ile iyi ki varlar…

Tuhaf korkulara sahipler diyeceğim ama bunlarınki korku değil alerjik bir vakıa…

Genlerinde var…

Hiç yorum yok: