24.05.2010

Kılıçdaroğlu ilk kez makam koltuğuna oturmuş!!!



Kılıçdaroğlu ilk kez makam koltuğuna oturdu


MEHMET NATIK'IN İZLENİMLERİ


CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partinin eski Başkan Deniz Baykal'ın koltuğuna oturdu.

CHP Genel Merkezi'ne gelen Kılıçdaroğlu, burada 12.kattaki makam odasına Genel Sekreter Önder Sav ile birlikte girdi. Gazetecilere burada poz veren Kılıçdaroğlu daha sonra Baykal'dan boşalan genel başkanlık koltuğuna oturdu. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, "Sizler beni burada otururken değil halkın içinde gezerken göreceksiniz.'' dedi.

Basın mensuplarına da kısa bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi sıkıntılardan kurtarmak, partiyi iktidara taşımak için mücadele edeceğini söyledi. Toplumun her kesiminde sorun olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Eleştirileri saygıyla karşılıyorum" şeklinde konuştu.

Eleştirileri saygıyla karşılıyorum ifadesini bir tarafa kaydediyoruz...

Küçük bir girizgah yapalım hani derler ya ufaktan ufaktan diye...

Medyanın deve dişi gibi anlı şanlı köşeyazarları ve köşecileri ve dahi bilumum yorumcuları Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kurultaycı, en statükocu, en halkçı, en devletçi, en laikçi, en bilumum eksantirik sıfatların sahibi, sonradan solcu tuhaf jargonların sahibi CHP'nin çiçeği burnunda, birden bire kucağına atılıveren Genel Başkanlık koltuğuna oturtulan Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili her türlü yorumu, eleştiriyi, yağlamayı, ballamayı, bağlamayı, gaz vermeyi yaptı...

Ve bize düşen bir şey kaldı mı diye düşünerek bu yazı kaleme alındı...

Şu dünyanın işleri pek garip...

Cumhuriyetin kurucu babalarının rejimi tesis ettikten sonra idareyi kurumsal bir yapı içinde götürmeleri gerektiği zarureti hasıl olunca kurdukları CHF'nın CHP'ne dönüştürülmüş günümüz versiyonunun başına tenkile ve dilimizin söylemeye varmadığı, artık önceden de sonradan da herkesi malumu muameleye tabi tuttukları Dersim yöresinin bir evladını getirdiler...

Hesaplamacıların hesap hatası yapma ihtimali var mı yok mu???

Göreceğiz...

Yeni genel başkanın kendi kimliğini ispat etmesini beklemeden, hangi yakıştırmayı yapacaklarını şaşıran medya tellallarının Gandi, Ecevitin yeni versiyonu, halkçı falancı filancı tiplemelerinin etrafa saçtığı ışık altında önümüzü görmeye çalışıyoruz...

Çiçeği burnunda Genel Başkan kendisine yapılan yakıştırmaları reddetmeyerek yan cebine koymayı tercih etse de kendini halkçı olarak tanımlamaya şimdiden başladı...

Kurultayda yaptığı konuşma herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir mantıksızlık silsilesi çevresinde cereyan etti...

Dağınıklık içinde bir çok çevreye mesajlar gönderildi...

Yeni kurulan bir partinin vaad çıkınından çıkan sözlerden tutun da fukara edebiyatına varıncaya kadar bir çok şeyi barındırıyordu...

Bir gerçek vardı konuşma içerinde o da elit parti seçmeni olan cumhuriyet burjuvasini(!) oluşturan zengin ve statükocu kesimin dışında herkese vaad vaad vaad...

Bu kesim uygun bir zaman ve zeminde kendisini sigaya çeker nasılsa...

Ne de olsa imajmaker olarak şu an ihtiyaç duyuyorlar kendisine...

Bu gidişle Karabulut olan soyadını eşkiya dedeye nispet Kılıçdaroğlu'na çeviren Gandi Kemal'e Vaaddaroğlu derlerse şaşırmayız...

Her neyse herkes CHP'nin hala Nasıl Genel Başkan Oldum!?şaşkınlığını üzerinden atamayan ve yüzünden çok rahat hissedilen yeni Genel Başkanı hakkında bir çok şeyi söyledi...

Biz bir şey söyleyeceğiz...

Halk halk diyor ya onunlu ilgili...

Bürokrasi hayatı bizi çok ilgilendirmiyor...

Orada halkla bütünleşecek ne yaptığı herkesin meçhulü...

CHP Genel Başkanı'nın halkçılığına dair geçmişte iz sürenler pek bir şeye rastlayamıyorlar...

SSK Genel Müdürlüğü zamanında akrabayı taallukatı işe aldığına dair iddialar sürekli dillendirildi...

Halkçılıktan anlaşılan buysa o Halkçı Ecevit'in kasketini giysin vatandaş da şapka çıkartsın...

Sonraları Vavek Derneği Başkanı olarak vergi takipçiliği yaptığı dönemler halkçılıksa bu da iyi...

İş Bankası Yönetim Kuruluğu üyeliği elit çevreye ısınma turlarıdır bence...

Burada da halkı göremezsiniz...

Vekilliği dönemine gelince bakın orada duracaksınız işte...

Cumhuriyet Halk Partisinden milletvekil olup da halktan bu kadar uzak duran birisine ben rastlamadım...

Mehmet Natık nereden çıktı bu demeyin...

Ser de Meclis koridorlarında dolaşmışlık var...

Kemal Bey'in ziyaretçileri arasında halktan ve memleketinden ve seçim bölgesinden bir tek ziyaretçiye rastlayan çıkmazdı...

Ziyaretçileri genellikle bürokrasi koridorlarında gezindiği dönemlere ait ayak izlerini takip ederdi...

İltifat da Sayın Vekilim değil bürokraside uzmanlık gerektiren alanlarda kıdemi düşük olanların kıdemlilere hitap tarzı ile olurdu...

"Üstat" şeklinde...

Ben canlı şahidiyim... Nereden çıktı bu diye zihninize soru işareti gelmesin...

Kemal Bey'in her ne kadar İstanbul Milletvekili olsa da Tunceli'li olduğunu bilip de Güneydoğu seçmenini yakından tanıyanlar yöreden hiç ziyaretçi gelmemesine şaşırırlardı...

Hele hele Kamer Genç'in ziyaretçi trendini bilenler için bu daha da meraka mucipti...

İşte bu meraka muciplerin maiyyetinde aslan gibi çalışanına Kemal Bey'in neden memleketinden veya seçim bölgesinden ziyaretçisi gelmiyor sorusuna verilen cevap çok açıktı...

"Kemal Bey'in vatandaşla pek işi olmaz kendisi teknik çalışır!!!..."

Teknik dediği şey yani yazı çizi komisyon adamıdır, vatandaşın ve halkın problemleri ile ilgilenemez zaten vakti de yok!!!

Zaten kendileri de önceleri TBMM Plan Bütçe Komisyonu üyesi idiler...

Grup Başkanvekili olmadan önce...

Şimdi ise Genel Başkan ve halkçı oldular...

Artık kendileri hem teknik hem de halkçı takılacaklar...

Ne zamana kadar???

Bugün yelkene rüzgar pompalayanlar geminin rotası ile ilgili yeni kaptanla alacakları yolu görene kadar???

CHP'de ipler, dümen, kaptan köşkü öyle her ele, herkese kolay teslim edilmez...

Edilse de miş gibi yapılır...

Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti diyen bir neslin ahfadıyız biz...

Yok öyle!!!


Hiç yorum yok: