10 Mayıs 2010 Pazartesi
Kimilerine göre beklenen oldu ve son iki güne damgasını vuran görüntü meselesi Deniz Baykal'ın istifasını ardından getirdi...
Biz her ne kadar inadına gitme Baykal kal dediysek de koskoca parti genel başkanı bizim sözümüze mi itibar edecekti...
Kaldı ki bizim gibi bir acizin sadesuyatirit niyetine yazdığı yazılardan haberinin olması düşünülebilir mi???
Her neyse parti kurmaylarının panik havası öyle görünüyor ki CHP Genel Başkanına da yansımış...
Her şeye rağmen Deniz Baykal kolay pes edecek birisi değildir...
Bir müddet kabuğuna çekilecek ve suların durulmasını bekleyecektir...
Basın toplantısında söyledikleri dikkatle incelenmelidir...
Gerçekte ne düşündüğü ise ileride geliştireceği strateji ile netleşecektir...
Düzenlediği basın toplantısından satırbaşları:
Günlerdir beklenen kararımı açıklıyorum. Bu kaset olayı bir komplodur .
* Komplo hukuk dışı ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken, bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara gizli kameralar yerleştirirsiniz. İnsanların en korunaksız görüntülerini alırsınız kesersiniz biçersiniz montaj yaparsınız çarpıtırsınız.
* Böyle yaparken de insan mahremiyetine tecavüz edersiniz. İnsanların şerefleri onların umurlarında değildir. Şantaj, ticari kazan için düzenlenmemiştir. Sİyaset için yapılmıştır. Ahlak ve vicdanlarına uygun bir siyaset.
Yıllardır bekleyen bir kaset çıkmamış bir komplo icat edilmiştir. Cumhuriyeti hukukun üstünlüğüne sahip çıkan sivil diktaya karşı verilen mücadeledir.
* Son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tazedir günceldir. İleri teknoolji ile tezgahlanan bu görüntüler, fütürsuzca bu kadar icra edilmesi iktidar olmadan mümkün değildir.İktidarın bilgisi dışında yapılamaz.
* ABD'den Pensilvanya'dan aldığım destek mesajlarının samimiyetine inandığımı söylerim.
* Üzülenlere söyleyecek bir şeyim var. Ahlaksız komplolar diyerek komployu savunamazsınız. Komplocuya hayat alanı açanlar "çok ayıp..." diyenlerdir.
* Bu komplolara itibar edenlerin nereye kadar gidebilecekleriniş hep beraber göreceğiz. Bu tablo karşısında bane de teslim olamayacağım.
* Kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bedeli varsa ve bu bedel CHP'den ayrılmaksa bu bedeli öderim.
* Benim istifa etmem kaçmak anlıma gelmez. Tam tersine meydan okumadır.
* İstifa ediyorum. Bunun hedefi ben değilim, CHP'dir. Benim isitfa kararım Türkiye'yi CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere imkan verecektir.
* Yalansız duruş sergilemek sadece benim işim olmamalı. Umarım bu yaşananlar ve benim istifam yeni bir başlangıç olur.
* Umarım şerden bir iyilik çıkar, doğru dürüstlük kazanır. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin.
* Komplo hukuk dışı ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken, bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara gizli kameralar yerleştirirsiniz. İnsanların en korunaksız görüntülerini alırsınız kesersiniz biçersiniz montaj yaparsınız çarpıtırsınız.
* Böyle yaparken de insan mahremiyetine tecavüz edersiniz. İnsanların şerefleri onların umurlarında değildir. Şantaj, ticari kazan için düzenlenmemiştir. Sİyaset için yapılmıştır. Ahlak ve vicdanlarına uygun bir siyaset.
Yıllardır bekleyen bir kaset çıkmamış bir komplo icat edilmiştir. Cumhuriyeti hukukun üstünlüğüne sahip çıkan sivil diktaya karşı verilen mücadeledir.
* Son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tazedir günceldir. İleri teknoolji ile tezgahlanan bu görüntüler, fütürsuzca bu kadar icra edilmesi iktidar olmadan mümkün değildir.İktidarın bilgisi dışında yapılamaz.
* ABD'den Pensilvanya'dan aldığım destek mesajlarının samimiyetine inandığımı söylerim.
* Üzülenlere söyleyecek bir şeyim var. Ahlaksız komplolar diyerek komployu savunamazsınız. Komplocuya hayat alanı açanlar "çok ayıp..." diyenlerdir.
* Bu komplolara itibar edenlerin nereye kadar gidebilecekleriniş hep beraber göreceğiz. Bu tablo karşısında bane de teslim olamayacağım.
* Kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bedeli varsa ve bu bedel CHP'den ayrılmaksa bu bedeli öderim.
* Benim istifa etmem kaçmak anlıma gelmez. Tam tersine meydan okumadır.
* İstifa ediyorum. Bunun hedefi ben değilim, CHP'dir. Benim isitfa kararım Türkiye'yi CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere imkan verecektir.
* Yalansız duruş sergilemek sadece benim işim olmamalı. Umarım bu yaşananlar ve benim istifam yeni bir başlangıç olur.
* Umarım şerden bir iyilik çıkar, doğru dürüstlük kazanır. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin.
Tekraren ifade edeyim satıraraları dikkatle incelenmelidir...
Zira çok açık bir şekilde iktidarı suçlayan ifadeler gözden kaçmayacaktır...
Bir önceki yazımızda demiştik iktidarın işi zor diye bizzat komplo kurbanının ağzından zorluk derecesini öğrenmiş olduk...
Bu kaset hikayesinin sadece bir iç hesaplaşma olmadığı çok açık...
Kurgulayanlar oluşacak fırtınanın önünde neyi sürükleyeceğini de iyi hesaplamış gibi görünüyor olabilirler mi???...
Zira cepheleri çok genişledi...
Bir yanda komplo kurbanı Deniz Baykal...
Bir yanda Baykal'ın hedef tahtasına oturttuğu İktidar kanadı...
Bir yanda CHP Kurmaylarının suikast iddiasına muhatap gösterdikleri Sarıgül cephesi...
Bir yanda Aslı Aydıntaşbaş'ın Milliyet Gazetesinde ki köşesinde aktardığı, yakın çevresine söylediği iddia edilen şu cümlelerde muhatabını bulan kesimler...
"Baykal, dün iki günlük sessizliğini bozarak çok yakınındaki bir isme “Bu bir devlet işi. Biliyorum”demiş. CHP kurmayları, kasetin iddia edildiği gibi “kurultay hesaplaşması” ya da uluslararası bir gücün işi değil, anayasa sürecinde CHP’yi etkisizleştirmeye yönelik olduğunu düşünüyor..."
Yani demem o ki...
Ya herro ya merro...
Unutmadan Deniz Baykal'ın geri dönmemecesine ayrıldığına kimse inanmasın...
"Benim istifa etmem kaçmak anlıma gelmez. Tam tersine meydan okumadır." cümleleri yarım asra yakın bir ömrü siyasete vermiş birisinin ağzından çıkan cümlelerdir...
Kendisi küllerinden doğan Anka Kuşu gibidir...
Allah gecinden versin o can o bedende oldukça kendi alanında otoriteyi kimselere bırakmaz...
Geçmişte bunun örneklerini gördük...
Evet Satranç Tahtası devasa bir şey ve sathı bütün Türkiye...
Oyunculara gelince bir tarafta tezgahı kuranlar diğer tarafta kurulan tezgahta yem olması planlananlar...
Hiç kimsenin mağlup olmaya niyeti yok...
Bu hal bana Ankara Savaşı sonrasında Yıldırım Beyazıt'ın yokluğunun oluşturduğu fetret dönemini hatırlatmıyor da değil...
Dolayısıyla bekleyip göreceğiz...
Komplonun muhatapları sakin ve sağduyu ile hareket ederse, paniklemezse, kontrolü elinden kaçırmazsa oynanan oyunu bozacaktır...
İstikrarsızlığı istikrar olarak göstermek isteyenler de boş durmayacaklardır...
Dedik ya iktidarın işi zor diye...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder