İlginç bir kişilik daha öteki aleme intikal etti...
Rauf Denktaş'tan söz ediyoruz...
Kişiliği ile ilgili uzun uzadıya sözler söyleyecek değiliz... Herkes her şeyi söylüyor, kimisi timsah göz yaşı döküyor, kimisi ise gerçekten üzülüyor...
Hakkında yazılanlara bakılınca bir Atatürk demedikleri kaldı... Neden demedikleri de malum...
Ama cenaze töreninde bir katılımcının elindeki dövizde yazılı olan övgü dolu ifadelerin başındaki BABATÜRK kelimesi onu nereye koymak istediklerini anlatmaya yetti de arttı...
Bu yaklaşım da benim kanaatimi pekiştirdi...
Kanaatime gelince; benzerlikler ve benzetilenler ve yaşananlar ve yansımalar diyelim...
KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş üzerinden Anavatan ile Yavruvatana bakmaya çalışalım...
Bir fikir edinmeye çalışalım...
74 Kıbrıs Harekatını iyi hatırlarım...
Sonrasında ki gelişmeleri de...
O sebeple benim gözüme KKTC Türkiye Cumhuriyeti'nin küçük bir prototipi olarak görünmüş ve hafıza kayıtlarıma da her türlü icraatı Türkiye'de ne ise orada da o diye kazınmıştır...
Bir takım çevrelerin tabiriyle Yavru vatan ismiyle maruf KKTC yavru vatan olmaya başlamadan ve olduktan sonra bir takım icraatların hep laboratuvarı olmuş ana vatan da ona haliyle laboratuvar vazifesi görmüştür...
80 küsur yıllık ömrüyle de bu icraatların girdisinde çıktısında Rauf Denktaş hep bulunmuştur...
Babatürk yakıştırması yaptıkları Denktaş aslında tipik bir Demirel portresidir bir çok yönüyle...
Ama bununla beraber başka lider portrelerini de çağrıştırır...
Bunun istisnası Milli Nizam geleneğini sürdüren lider tiplerinin çağrıştıran tipler arasında olmamasıdır...
Bu bakıldığında en rahat görülen ama hep görmezden gelinen yandır...
Bu geleneğin takipçileri de bunu bilmelerine rağmen garip bir biçimde bunu hiç üstlerine alınmazlar...
TC'nde Ak Parti'nin iktidara gelmesi burada ve orada bir kırılma noktası oluşturduktan sonra bu görüntü daha da netleşmiş; vesayet zihniyeti burada olduğu gibi orada da sert bir direnişe sahne olmuştur...
Bu süreçte Rauf Denktaş'ın nerede durduğuna iyi bakıldığında ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır...
Fazla söze gerek yok...
Biz de gelenekselleşen bir şey oldu yaşayanlar ve ölenlerin üzerinden efsane üretmek kolaycılığı her alana hakim olmaya başladı...
Bu iyi bir şey değil...
Bu efsane üretmek öyle bir şey ki Rauf Denktaş'ın cenaze törenine TAM KADRO yansıdı...
Vesayet sistemi halen etkinliğini sürdürüyor...
Derinlerde korku üretmeye ve eski korkuları diri tutmaya devam ediyor...
Ya yeniden hakim olursa ne yaparız mantığı...
Geldiklerinde -eğer gelirlerse- eskilere ne yaptılarsa size de aynısını yaparlar o kadar...
Siz halen korkunun ecele faydası olduğunu mu düşünüyorsunuz???
Gülerim halinize...
Dünyaya farklı bir gözle bakmayı deneyin artık...
Hrant Dink'in davasında gelişen olaylara bir baksanıza???
Bu davanın böyle sonuçlanması bir çok şeyi anlatmaya yetiyor da artmıyor mu???
Evet tekrar edelim fazla söze gerek var mı???
Bu ülkenin hamuru daha çok su kaldırır...
KKTC ile ilgili bir güzelleme yapalım da yazıya son verelim...
Neden KKTC nam kısım bir vilayet olarak TC'ne ilhak edilip de bir çok tartışmaya son verilmiyor...
Var mı o babayiğit???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder