www.cafesiyaset.com'da yazarken 30.08.2008 tarihinde Bu ülkeye demokrasiyi getirmeye kalkışmayın!! başlığı altında bir yazı kaleme almış ve o günlerde Gen. Kur. Başkanlığına atanan General İlker Başbuğ'un atanma şerefine yaptığı süslü konuşmadan alıntı yaparak değerlendirmelerde bulunmuştuk...
Aklımda kalan repliklerinden en meşhuru bana göre "Bana Paşa demeyin, Başbuğ ya da General deyin" repliğidir...
Aslında çok da, benim favorim bu cümlesidir...
Her neyse sadede gelelim; yazı blogumuzun arşivinde müstesna yerini koruyor...
Ayrıca sonraları rotahaber.com'a dönüşen cafesiyaset arşivinde de sanırım varlığını muhafaza ediyor...
Bahse konu yazı bizim Cafesiyaset serüvenin son halkasını teşkil etmiş ve bir daha yazmak kısmet olmamıştı...
Sonrasında ise ortada cafesiyaset dahi kalmadı adı sosyal medya nam yeni nesil haberciliğin yeni oluşan tozlu sayfalarına gömüldü...
Cafesiyasetin sosyal medya sahnesinden çekilmesinde bir kaç neden var; zülfüyar olarak nitelenen dokunmaların arasında İlker Başbuğ'la ilgili getirilen eleştiriler nasıl bir yer tutuyor bilmiyorum ama bugün mahkeme kapısında arzı endam etmesi yüzümüzde acı tebessüm oluşmasına yol açtı...
Sayın generalin gen. kur. başkanı olduktan sonraki takip ettiği stratejinin kendisini bu adrese taşıyacağını çok az insan tahmin ediyor ve kendisi hiç tahmin etmiyordu...
Acı olan ne biliyor musunuz???
Böyle vizyona sahip bir insan böyle ufuklara sığmayan bir ülkede ordu komutanı olarak görev yaptı...
Üstüne üstlük emekli olduktan sonra da terör üzerine bir de kitap kaleme aldı...
Ne diyelim!!!
Bugün ise yargıya hesap veren emri altındaki eski çalışanların ifadeleri doğrultusunda savcı karşısında...
Durun daha neler göreceğiz...
İyisiyle kötüsüyle...
Hislerim bu ülke için iyi olanların daha çok olacağına dair gelişmelere kapıların daha açık olacağını söylüyor...
Boru ve kağıt parçası ve bilumum sulandırmalar ve sair senaryolar üzerine artık yorum fazla yapmaya gerek kalmayacak gibi gibi gibi...
Ufku gözlemeye devam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder