Gün oldu köşelerde yazılar yazdı…Gün oldu tv koordinatörü oldu… Her şey oldu… Ama ne olduğunu anlamayanlar çok…Kimilerine göre bir bulmaca oldu…Bu kadar enteresan birliktelikler bulmaca olmaz da ne olur…Satranç olacak değil ya!!!
Turhan Çömez nereye koşuyor?
Türkiye ’de siyasi atmosferin puslu olmadığı gün olacak mı?
Böyle günleri görenler olacak mı?
Kapalı kapılar ardında her gün dedikodu kazanının kaynatılmadığı günler gelecek mi?
Kim bilir bekleyelim görelim bakalım…
Hiç dikkatinizi çekiyor mu?
Ülkenin siyasetine yön verenlerin buluştuğu sahnede birileri öyle ya da böyle sahne alıyor…
Her gün enteresan gelişmelere sahne olan bu atmosferde bazı insanlar var ki hiç gündemden düşmüyorlar nedense…
Ya da birden bire bir vesileyle sahnede boy gösteriyorlar sonrasında ise projektörler ve sahne ışıkları çeşitli vesilelerle onların üzerinde geziniyor…
Birileri sürekli olarak bu tipleri gündeme taşıyor…
Bir vesileyle hayatların çakıştığı yerlerde oluşan birlikteliklerin getirdiği yapılanmalar daha sonra farklı bir formata bürünüveriyor…
Ak Parti iktidarı ile beraber milletvekili sıfatı da kazanan Turhan Çömez işte böyle siyasi bir figür…
Milletvekili olduktan sonra aykırı çıkışlarıyla gündemde kendine yer bulmaya başladı ve bulunduğu yeri şu ana kadar hep muhafaza etti…
Sayın Çömez ’i en ilginç kılan özellik onun Sayın Başbakan’ın Ak Parti kurulmadan önce ve kuruluşun ilk günlerinde onun özel kalem müdürlüğünü yapmış olmasıydı…
Kendisinin Tıp Doktoru ve bir cerrah olduğunu biliyoruz…
Basına son günlerde yansıyanlara bakılırsa Sayın Başbakanla tanışıklığı 1990’lı yıllara dayanıyor…
Anlaşılan o ki tanışıklık yerini uzun bir birlikteliğe bırakmış… Sene 1990 sene 2008…
Bu birlikteliğin kırılma noktasını ise sonra oluşan atmosfere baktığımızda 2003 seçimleri ile birlikte Sayın Çömez ’in milletvekili olması ve fiilen aktif siyasette yer alması oluşturuyor…
En azından bizim gözlemimiz bu…
Sonrası gelişmeleri ülke gündemini yakından takip edenler biliyor…
Hatta ve hatta T. Çömez ’in sahnede sürekli yer almasını sağlayan çıkışlarıyla sağır sultan bile biliyor…
Sayın Başbakana sabrı ve metaneti için şapka çıkarmak lazım…
Suskunluğunu hep muhafaza etti…
Etmeye de devam ediyor…
Gelelim yeniden Sayın Çömez ’e…
Zatı muhteremin adını 2003 seçimlerinden önce bir vesileyle Sayın Başbakan’ın yakınlarından olup da şimdilerde uzağına düşen bir vekilin makamında sayın vekilin o zaman ki haliyle Tayyip Bey ’le görüşmek için telefonla aradığında duymuştum…
O zaman henüz ülke seçim atmosferine girmemiş ve Ak Partinin temelleri henüz atılıyordu…
Vekilin Tayyip Beyle görüşmesini sağlamıştı…
Sonrası malum seçimler ufukta göründü ve listeler belli oldu…
Bir de baktık ki Sayın Çömez de vekil namzedi…
Sonra ver elini Meclis …
Ama ilginç bir şekilde Tayyip Bey ’e rağmen vekil olma arzusunda olduğu iddiası hiç gündemden düşmedi…
Tayyip Bey vefalıdır. Vefanın sadece bir semt adı olmadığını bilir…
Ama gelinen noktada vefa duygusunun nasıl durumla kendisini karşı karşıya getireceğini haliyle bilemez…
İnsani bir hal bu…
Evet gündemden düşmedi dedik ya gündem sağlamayı hep becermiş…
Rivayet o ki o çok popüler olduğu günlerde Meclis ’te iktidar kulisinde kendi partisinden bir vekile adın Barzani ile anılıyor şeklinde ima yollu ifadelerine şahit olmuşluk var serde…
Karşısındaki vekil külliyen iftira diyesiymiş…
Anlaşılan parti içinde de nazirlerine böyle söyleyerek yarı gizemli bir havanın soluklayısıymış…
Derin ilişkiler….
Sayın Çömez o günlerden bugünlere en ilginç birlikteliklerde ve yapılanmalarda o uzun boyunu gizleyemeyecek ya da gizlemeyecek bir biçimde boy gösteriyor…
Ülkenin bütün siyasi, gayri siyasi çevrelerinin girdisini çıktısını ezberledi…
Gün oldu Perinçek ’le, gün oldu Tuncay Özkan ’la, gün oldu kuvvacılarla(!), gün oldu üniversite camiasıyla boy gösterdi…
Gün oldu köşelerde yazılar yazdı…
Gün oldu tv koordinatörü oldu… Her şey oldu…
Ama ne olduğunu anlamayanlar çok…
Kimilerine göre bir bulmaca oldu…
Bu kadar enteresan birliktelikler bulmaca olmaz da ne olur…
Satranç olacak değil ya!!!
Gazeteci Güler Kömürcü ile vermiş olduğu pozlar da muhteşem hani…
Bir de siyah ve vücudunu sımsıkı saran bir atletle elinde o asi ve sıra dışı gençlerin taktığı cinsten siyah deri eldivenlerle vermiş olduğu poz var ki dillere destan…
Eskilerde bir vekil vardı…
Çok parti değiştirdiği için FIRILDAK lakabını takmışlardı…
Sayın Çömez bunu yapmadı…
Parti değiştirmedi…
Ama sancısı her neyse ilaç olmak ve bulmak için dolaşmadık kapı bırakmadı…
Dedik ya bulmaca…
İhraç edilinceye kadar partisinde ikamet etti ama ikamet ettiği yeri bir güvercinlik gibi gördü…
Kondu göçtü kondu göçtü…
En sonunda göçtü…
Şimdi bir seçim olsa Ak Parti ’ye oy vermem diyesiymiş…
Ak Parti saflarında siyaset yaparken başladığı muhalif siyasi kariyerine sonralarda da devam etti…
Hatta ve hatta Erbakan Hoca ’nın meşhur ESAM ’ında bile konferans verdi… Modern bir seyyah misali onu ülke dışında tehlikenin cirit attığı yerlerde bile görebiliyorduk…
İşgal altındaki Irak ’a yaptığı seyahat kariyerine farklı bir çizik atmıştır…
Bugün Anayasa Mahkemesi Üyesi Sayın Paksüt ’le birlikteliğine gerekçenin temeli buraya dayanır kendi ifadesiyle…
Muhalif kariyerinin en tepe noktası ise CHP Genel Başkanı’nı ziyaretidir ki eski özel kalem müdürünün irtibatlarına ayrı bir gizem katmaktadır…
Enteresan bir kişilik…
Birileri kendisini ülkenin kurtarıcıları arasında olduğuna mı inandırdı ya da kendisi buna inanıyor mu bilinmez ama hep profili oluşturdu…
Gelinen noktada Turhan Çömez ’i Turhan Çömez yapan tek bir özellik var…
O da bir zamanlar Sayın Başbakan’ın yola revan olduğu günlerde özel kalem müdürü olmasıdır…
Kilit isim(!) olmak istiyorsanız ülkenin siyasetine ve geleceğine yön veren liderlerin en yakınında bir müddet ikamet edeceksiniz…
Ama neyin kilidi olacağınız size bağlı…
Affedersiniz Turhan Çömez siz neyin kilidisiniz???
cafesiyaset.com (özel)
2008-05-19 Cafe Siyaset
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder