MEHMET NATIK'IN İZLENİMLERİ
Anayasa Mahkemesi Başkanının statükonun kibirli mensupları sözlerini de içeren konuşması adres belirten bir konuşma olmamasına rağmen karşılık bulmaması gereken bir yerden tepki gördü...
Bu tepki veya yankı demek de uygun olabilir malumun bir kez daha ilamı şeklinde tezahür etti...
CHP Genel Başkanının Meclis Grubunda yaptığı konuşma da Anayasa Mahkemesi Başkanını muhatap alarak ağır eleştiriler yönettiği konuşmasından bahsettiğimiz herhalde anlaşılmıştır...
Bu durumda statükonun kibirli mensuplarının temsilciliği makamında bir siyasi parti mi var yoksa doğal bir refleks olarak gelişen bir cevap verme ihtiyacı mı hasıl oldu orası şüpheli...
CHP Genel Başkanının sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla doğal bir refleks ile cevap verme ihtiyacının hasıl olduğu taraf biraz ağır basıyor gibi gibi gibi...
Üsluba bakılacak olursa hukukçuluğu sorgulanan bir makam sahibinin Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğunun hiç dikkate alınmadığı anlaşılıyor...
Kerameti kendinden menkul sen de kim oluyorsun? Kurucu babalarının devleti kurma algısı üzerine tezahür eden mantığı sorgulama cüretini kendinde nasıl görebiliyorsun? mantığı ağır basıyor...
Her ne kadar doğru sözler yanlış bir ağızdan bir bürokratın ağzından çıksa da bürokrattaki zihniyet değişimi dahi tahammül edilemez bir hal olarak doğal saldırı hedefi haline gelebiliyor...
Bürokratın kişiliği makamı gözardı edilerek çok rahatlıkla hedef haline getirilebiliyor...
Kendisinin kişisel olarak Dersimli kimliğini gözardı ediyor ve kişilikler üzerinden devlet yöneten zihniyetin yönettiği halkı görmezden gelen ceberrut yanına getirilen eleştiri algısı basan ağır bir konuşma yapan kişiye sen sus haddini bil deniyor...
Bu ülkede haddini bilmeyen o kadar çok kişi var ki...
Eskiden olduğu gibi şimdi de söz konusu devlete müteallik işler oldu mu had bildiricilik ceberrut bir anlayışa ve onun müntesiplerine ait bir hak olarak telakki ediliyor ve gerisi de teferruat oluyor...
CHP Genel Başkanı da doğal reflekslerle partisinin diğer partiler gibi sıradan bir parti ve onun genel başkanı olduğu gerçeğini kabullenemiyor ve tek parti zihniyetinin anlayışı ile siyasi arenada rakipleri ile mücadele etmek yerine bürokratlara cevap verme yarışında ön sırayı kimselere bırakmıyor...
Siyasi partisi böyle olan bir ülkenin bürokratı farklı tavır sergileyebilir mi???
Bir türlü yaşlanmayan genç cumhuriyetimizin temelinde bugün üzerinde çok konuşulan hak ve özgürlükler ve bunları barındıran her kesin bir ucundan çekiştirerek kendine yontmaya çalıştığı demokrasi algısı olmadığı için eski refleksler doğal olarak tezahür ediyor...
Devlet ve devleti yönetme algımızda o kadar çok yanlış giden şey var ki, yanlışlar üzerinde söz söyleyebilecek ortam genişledikçe her kesimden herkes kursağındaki kavurgayı dökmek için adeta can atıyor...
Sesini duyuracak bir makam veya mevki veya bir gazete veya mevkute köşesine sahip ise sesini en üst perdeden duyurubilecek şekilde yükseltiyor ya da kelimelerin en büyülüsünü seçmeye özen göstererek yazıyor ve konuşuyor...
Konuyu bağlamından koparmayalım...
Statükonun kibirli mensupları kim diye soralım!!!
Temsilcilerinin izini de güzide medyamıza yansıyacak olan tepkiler ve eleştiriler üzerinden sürelim...
Adresi belli olmayan konuşmaya bir siyasi parti kendisini adres gösterdi...
Bakalım peşinden kimler gelecek???!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder