Gen.Kur.Bşk. Orgeneral İlker Başbuğ’un devir teslim töreninde yaptığı konuşmadan bir bölüm alarak kanaatimizi bu sözlerle ifade etmiştik…
Sayın Başbuğ yaptığı konuşmada Habermas’tan ve sair felsefe ve sosyoloji ve dahi tarih çevrelerinden alıntılarla süslediği konuşmasında engin bilgileri ile ne kadar derya deniz olduğunu ifade etse de satır aralarında günümüze gelinceye kadar yaptığı gibi aba altından sopa gösterme geleneğinin sıkıya süreceği mesajını taa o zamanlardan vermişti…
Bizi bilen bilir…
Bu ülkede demokrasi var diyenlere muhalifiz…
Neden?
Çünkü onun yerine demokrasimsi bir şey var ne menem bir şeyse…
İp gibi eğilip bükülebilen…
Bu ülke demokratik laik bir hukuk devletidir diyenlere muhalifiz…
Neden?
Çünkü bu bir yanılsamadır…
Bu durum ısrarla söylerinken icraatta tam tersi uygulamaların olduğu akıl sahibi herkesin kabul ettiği bir gerçektir…
Temeli inkara dayanan bir sistemde başka türlü bir anlayışın olması zaten düşünülemez…
Düşünsenize kendi halkını yıllarca aşağılayan ve bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz anlayışının hakim olduğu bir zihniyetten başka türlü bir şey beklenebilir mi?
İşte böyle bir vasatta Orgeneral İlker Başbuğ yeniden sahne aldı ve Genelkurmay Başkanlığı süresince ilk yaptığı konuşmada satır aralarında gizlediği düşüncelerine zaman içerisinde yaptığı konuşmalarda aleniyet kazandırtan sonra şu son birkaç gün içinde gazetecilikten ziyade generallerin katibi unvanı kendisine daha çok yakışan Fikret Bila’nın kalemi vasıtasıyla şüpheli sıfatı ile hakkında dava açılan bir başka orgenerale arka çıkarak bu ülkenin Demokratik Laik bir Hukuk Devleti olmadığını bir kez daha bu ülkenin askeri bürokrasisinin en üst düzey memuru olarak ispat etti…
Fermandır herkese duyurula…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder