Cumhuriyetin Devleti Aliye'den dönüştüğü zamanlarda ve sonrasında önemli fonksiyonlar üstlenmiştir...
Cumhuriyetin kurucu babalarının kahir ekseriyeti yani çoğunluğu zaten asker kökenli değil midir?
İlk yılları havi dönemin şartları gereği üstlenilen rol ile nerelerden nerelere geldiğimiz ortada...
Herkes değil ama bir çok kesim ve kurum birbirlerine üvey evlat muamelesi çekmiştir...
Birileri ve bazı kesimler ise hep üvey evlat muamelesi çeken kesimde yer almıştır...
Şimdi şartlar dönüşüyor diye vur abalıya demek olmaz...
Su akar mecrasını bulur... Mecrasını da tabii şartlar ve zamanı ve zemini ile beraber bulur...
Düne kadar söz söylemeye çekinen bir güruh vardı hem medya camiasında hem de siyaset arenasında...
Bugün bakıyoruz da zembereği boşalmış saat gibi mangalda kül bırakmıyorlar...
Suhulet lazım...
Zaman had bildirme zamanı değil sebepsiz iç çekişmelere yol açan zemini sulh ve salah zemini haline getirme zamanıdır...
Kaldı ki meydanı boş bulmak da iyi bir şey değildir...
Bugün mangalda kül bırakmayanlara Ergenekon davaları uç vermeye başladığında kaleminiz neden böyle sivri değildi diye de sorulabilir...
Dik duranların desteğe o zaman ihtiyacı vardı...
Şimdi söylenenler destek değil olsa olsa kalemleri tatmin babında efeliktir...
Yapılacak olan cunta heveslilerine laf yetiştirmek değildir...
O vazife mahkemelere tevcih edilmiştir...
Siz medya, bürokrasi ve bilumum iş alemi ve spor camiasındaki uzantıları bulun da onlara laf yetiştirin...
Buzdağının görünmeyen kısmında halen onlar cirit atıyorlar...
Devlet hükümet ordu ayrışmasının ülkeye verdiği zararı telafi etmenin yollarından birisi budur...
Havayı puslandırmaya çalışanlara çevirin gözlerinizi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder