16.10.2012

Hüseyin Gülerce ve 28 Şubat Süreci


İnsana zorla yazdırdıyorlar.. Yaz diye damarına basıyorlar...

Bazen zamanında her şeyi yazamıyor veya her şeyi söyleyemiyorsunuz...

Bunun kendine göre bir çok sebebi ve saiki var... Ya imkanınız olmuyor ya uygun bir platform oluşmuyor ya da yazacak bir yeriniz olmuyor...

Olsa da bu sefer ona dokunma, buna dokunma, bunu es geç bunları ifade edersek zülfü yare dokunmuş oluruz,

Bu söyleyecekleriniz birilerini rahatsız eder haliyle rahatsızlık domino taşı teori ile başka yerlere ulaşır duvarına toslatılır...

Halbuki oluşturulan korku dağları aslında sana bu tavsiyede bulunanların -adına genel yayın koordinatörü veya başka şey de diyebilirsiniz- kafasında oluşturduğu engeller, bentler ve vehimler silsilesidir...

Biraz da menfaatleri ve ihtimalli dayanışmaları içerir bu yapı...

Söz uzar gider bu mecrada ve bitecek gibi de görünmez...

Biz sadede gelelim uzatmadan...

Aşağıya bir gazeteden bir haber iktibas ediyorum üzerinde yorum yapmak üzere AA mahlaslı...

"Gazeteci Yazar Hüseyin Gülerce, 28 Şubat sürecinde Zaman Gazetesi olarak, darbe olmaması için tansiyonu aşağıya çekmeye çalıştıklarını belirterek, 'Medyanın 28 Şubat'taki rolünden dolayı mesleğimden utandım' dedi. Gülerce, 'Ecevit, Merve Kavakçı'ya o çıkışı yapmasaydı belki darbe olacaktı. Darbecilerin elindeki bir kozu almış oldu' diye konuştu.

TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında toplandı.

Komisyona bilgi veren Hüseyin Gülerce, Necmettin Erbakan'ın Libya gezisinde, Kaddafi'nin yaptığı konuşmada, yazılanlardan daha ağır bir hakaretler olduğunu belirterek, 'Refahyol hükümetinin düşürülmesi için düğmeye orada basılmış olabilir' dedi.

Gülerce, o dönemde ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Refahyol hükümetinin nasıl düşürüleceğinin tartışılığını ifade etti.

28 Şubat sürecinde medyanın daha önceki dönemlerden daha kötü bir şey yaptığını, 'hükümeti devirme işinde gönüllü cepheye koştuğunu, her şeyi abarttığını' dile getiren Gülerce, 'Nijerya'ya giden Başbakan'a 'dikkat et yamyamlar seni yemesin' denir mi? Bu, gazetecilik mi?' diye sordu.

Silahlı kuvvetleri, kurum olarak cuntacılardan ayırt etmek gerektiğini dile getiren Gülerce, 'Medya ile iktidar böyle dönemlerde sarmaş dolaş olmuşlardır ama herkes böyle değildir. Mesleğinin hakkını veren insanlar vardı. Medyanın külliyen suçlanması da doğru değil. Medya da Türkiye'nin demokratikleşmesine yardımcı olmuştur' dedi.

'Yanlış atmosferden hepimiz etkilendik' ifadesini kullanan Gülerce, o dönemde yazılarının büyük çoğunluğunda Erbakan'a uyarıların yer aldığını anımsattı.

Zaman Gazetesi olarak; darbe olmaması için tansiyonu aşağıya çekmeye çalıştıklarını ifade eden Gülerce, 'Medyanın 28 Şubat'taki rolünden dolayı mesleğimden utandım' diye konuştu.

Zaman Gazetesi'ne o dönem baskı yapılmadığını, çünkü gazetenin 'yok sayıldığını' söyleyen Gülerce, 'Herkesin bir demokratik tövbeye ihtiyacı var' dedi.

Gülerce, 'Ecevit, Merve Kavakçı'ya o çıkışı yapmasaydı belki darbe olacaktı. Darbecilerin elindeki bir kozu almış oldu' diye konuştu.

-'Lütfen dengeli olalım hocam'-

Dönemin Zaman Gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya da 'Türk basını Zaman gazetesinin yaptığının onda birini yapabilseydi bu olaylar yaşanmazdı' dedi.

Medyanın işbirliği ile bu noktaya gelindiğini ifade eden Kaya, 'Bugün aynı medya dürüst davransa Türkiye'nin rengi değişecektir' diye konuştu.

Tansu Çiller ile Fethullah Gülen'in İzmir'de bir program vesilesiyle bir araya geldiğini, Gülen'in bazı belgeleri Çiller'e vermek istediğini, Çiller'in 'lütfen dengeli olalım hocam' diyerek odayı terk ettiğini aktaran Kaya, şunları söyledi:

'O günlerde yine bugünlerde olduğu gibi memleketsever insanların bize gönderdiği belge, bilgi ve kasetler oluyordu. Bunlardan biri, askeri şura öncesi askerlerin kendi arasındaki konuşmayla ilgiliydi. Şura daha başlamadan atılacakların sayısının 76 olduğu geçiyor o konuşmalarda. Ben bu kaseti Erbakan'a götürdüm ama Erbakan dikkate almadı. Erbakan, birinci gün şuraya gitmedi ikinci gün gitti. Erbakan sonraki günlerde yaptığı bir açıklamada, 'vallahi çok uğraştım, atılacakların sayısını 150'den 76'ya düşürdüm' dedi.'

Kaya, o dönemde Başbakanlık'ta verilen iftar yemeğinin bir bahane olduğunu, o yemekte sıkıntı yaratacak, insanların hesaba çekilmesini gerektirecek bir şey olmadığını kaydetti.

28 Şubat'ta Zaman Gazetesi'ne bir baskı olmadığını kaydeden Kaya, 'Ancak Gülen okullarına her gün baskın yapılıyordu. Biz teslim olmaya hazırdık, okulları verip kurtulacaktık ama süreç daraldığı için gerçekleşmedi' diye konuştu.

Bu haber içinde geçen Hüseyin Gülerce'ye ait ifadeleri okuyunca utandım... İnanın yüzüm kızardı...

Medyanın rolü nedeniyle mesleğinden utanmış!!!

Ecevit Merve Kavakçı'ya o çıkışı yaparak darbeyi önlemiş!!!

Daha neler neler... İnsanın biraz yüzü kızarır bunları söylerken...

Hiçbir şey söylemeyeceğim... Sadece bir teklifte bulunacağım...

O süreçte Zaman Gazetesinin yayın çizgisi iyi incelensin ne demek istediğim iyi anlaşılır...

Bir de o günlerde yayınlanan Zaman Gazetesinde Muhterem Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin Küçük Dünyasını anlattığı röportaja baksınlar...

Dik durmak lazım dik...

Öyle demokratik tövbe laflarının arkasına sığınarak Demirel'in demokratik sabır lafı gibi yeni kavramlar icad ederek vaziyeti kurtarmak yakışmaz herkese..

Darbe önlenmiş!!! Sevsinler sizi...

Refahyol Hükümeti en ağır eleştirileri kimden almış o günleri yaşayanlar iyi bilirler de sadece susarlar...

Ben susmayayım bari dedim...

İsmet Özel'in desem öldürürler demesem öldüm diyor ya...

Ben de  sussam öldürürler susmasam öldüm demekten geri kalamıyorum...

Bugün Ergenekon sürecinde en katı tavırla bu örgüte karşı mücadelenin en ön safında yer tutmak, biraz da eğer geri gelirlerse canımıza okurlar şeklinde okunmalı değil mi???

O gün öyle bugün böyle...

Aynı yapı daha düne kadar el üstünde tuttuğu Ak Parti İktidarına da bugün en ağır eleştirileri getiriyor... Ne oldu ne değişti de cephe genişledi???

Sanki 28 Şubat sürecinin bir benzerini yaşıyoruz!!!!

Kimse karnından konuşmasın diyeceğim ama bunlar karnından da konuşmuyor...

28 Şubat sürecinde Zaman Gazetesi olarak, darbe olmaması için tansiyonu aşağıya çekmeye çalışmışlar!!! 

Gülerim ağlanacak halinize... 

Sizden başka tansiyonu aşağıya çekecek kimse yok muydu???

Kandıralı kimliğine bürünecek???